2 Aralık 2019 Pazartesi

Schindler s List ....

Schindler in listesi diye bir film vardı ,,,
Etkileyici ve kendi fabrikasında 1,100 yahudiyi ölümden Nazi zulmünden kurtaran adamın hikayesi idi...
ve "and The Oscar goes the Schindler List " olmuştu
Sadece 2012 yılından beri Türkiye Cumhuriyeti nin kurtardığı CAN sayısı ile kıyaslanamaz dahi ama elemanlar ER Ryan ı kurtamak ile dahi Dünyada nasıl bir algı oluşturdular ...
Aslında Oskar Schindler in gerçek hikayesi de değilmiş bu film, aynen Er Ryan diye birinin de olmadığı gibi....
Bilgi kurcalarken Önder Özdemir in bununla ilgili makalesinden enteresan bir takım notlar gördüm ;
Aşağıdaki firmalar 1939-1945 yılları arasında milyonlarca köle işçi çalıştıran yüzlerce fabrikadan bazıları ,,,içinde Dünya devi olmayan var mı ?
Makaleden alıntı ;
Almanya`da 1939-1945 yılları arasında tarihteki en büyük köle işçi sistemini oluşturmuştur. Bu dönemde 12 milyondan fazla yabancı sivil işçi, toplama kampı tutsakları,savaş esirleri çok zor koşullarda zorla çalıştırılmıştır. Çalışma koşulları, açlık, hastalık, fabrikalardaki kimyasallar nedeni ile bu köle işçilerin yaklaşık yüzde 25`i ölmüş ve bu sayı savaşın sivil kayıpları hanesine yazılmıştır.
1944 Ağustos ayı en yüksek sayıda (6 milyon ) köle işçi çalıştırıldığı dönem olmuş. Bu sayının üçte biri kadın idi ve çocuklarını kamplarda doğurmak zorunda kalmışlardır. 1944 yılında 2 milyon savaş esiri Alman ekonomisinde köle işçi olarak çalışıyordu. İşgal edilen ülkelerdeki halk, Alman ekonomisi için bedava işçi deposu idi.
Alman işadamları, bir taraftan Hitler`in partisine milyonlarca Reich Mark bağış yaparken, diğer taraftan Hitler de onlara köle işçi sunuyordu
– Daimler-Benz AG Untertürkheim (Stuttgart-Untertürkheim)
– Daimler-Benz Motoren GmbH Obrigheim (Obrigheim)
– Daimler-Benz-Motoren GmbH Genshagen (Ludwigsfelde-Genshagen)
– Siemens-Schuckertwerke AG Berlin (Berlin-Siemensstadt)
– Siemens-Bauunion Kraków-Prokocim (Kraków-Prokocim)
– Siemens-Bauunion Leitmeritz (Litomerice)
-Siemens & Halske AG Fürstenberg/Havel
-Siemens AG Berlin
-Siemens AG KZ Groß Rosen
-Siemens-Schuckertwerke AG Berlin
-Siemens-Schuckertwerke AG Nürnberg
-Škoda Pilsen
– August-Thyssen-Hütte AG Duisburg (Duisburg)
– Friedrich Krupp AG Essen (Essen) – Tysenn ve Krupp bugün hala Almanya`nın güçlü gruplarıdır. Türkiye`de bile yürüyen merdivenlerin çoğunda Tysenn-Krupp markasını görebilirsiniz
– I.G. Farbenindustrie AG Ludwigshafen
– I.G. Farbenindustrie AG Frankfurt-Höchst (Frankfurt-Höchst)
– Dynamit Nobel AG Allendorf (Stadtallendorf)
– BMW-Flugmotorenwerke GmbH Eisenach (Eisenach-Dürrerhof)
– BMW-Flugmotorenwerke Brandenburg GmbH Basdorf (Wandlitz-Basdorf )
– Pertrix Chemische Fabrik AG Berlin-Niederschöneweide (Berlin-Niederschöneweide) – Petrix BMW`nin o dönem küçük ortağı ama daha sonra tek sahibi olacak Quandt ailesinin asıl sermaye birikimini sağlayacak fabrikasıdır. Bu konudaki "Quandt Ailesi`nin Sessizliği" belgeselini sinematek.tv sitesinden izlemenizi öneririm.
– Telefunken Gmbh Mährisch Weißwasser (Bílá Voda)
– Telefunken Gesellschaft für drahtlose Telegraphie m.b.H Lodsch
– Telefunken Gmbh Berlin-Moabit (Berlin-Moabit)
-Telefunken Gesellschaft für drahtlose Telegraphie m.b.H. Lodsch
-Telefunken Gesellschaft für drahtlose Telegraphie m.b.H. Minsk
-Philips AG Warschau
-Philips Vught
-Volkswagenwerk AG Wolfsburg
– AEG Glatz (Kłodzko)
– AEG Hennigsdorf (Hennigsdorf)
– AEG KWO Berlin-Oberschöneweide (Berlin-Oberschöneweide)
-Deutsche Lufthansa AG Prag-Holešovice
Şartlar değişse de ,Sermaye,Siyonizm,Emperyalizm nasıl çalışıyor güzel bir cevap olması açısından kayda değer gördüğüm için paylaşıyorum ,,,,
Bu Siyonist Sermayeler, işte günümüzde de ülkelere,
o ülkelerdeki işbirlikçileri ile birlikte darbe teşebbüsleri, ayaklanma ya da kalkışmalarla el koyuyor,koymak istiyor ...

20 Haziran 2019 Perşembe

asıl TARİKATLER

Daha önce defalarca yazdım ,
Özellikle ülkemizde yıllardır Tarikat Cemaat adı altında maalesef İslam ile özdeşleştirilen inkarcı Nifak müessesesi bölücü küffar organizasyonların tamamı bunları yöneten asıl TARİKATLERİN kollarıdır ...
Sıkıntının ana kaynağı da maalesef Nefsi arzularına ve Dünyalıklara tamah edenleri çabuk tavlayabilmeleridir...Çünkü tavlananlar maalesef öğrenmeye değil ,duyduğuna inananlar !!!
Şimdi ülkemizden bölgemize,çevremize yaşananları da gözünüzün önüne getirin lütfen ,,,
İSLAM ın men ettiği her tür ifa,özellikle İmansız KAPİTALİSTLER için bu TARİKATLER ile birlikte toplum mühendisliği de kullanılarak bireylere ve topluma empoze edilmektedir.
Hayatın her alanında ,faizden teröre,hainlikten anarşizme, Tacizden fuhşiyata ,İçkiden kumara,Edepsizlikten modaya empoze edecekler ki Dünyada yük tutmaya devam etsinler...
Defalarca yazdığım ne idi?
SOROS,ZİONİSM,EVANGELİSM,HÜR VE KABUL EDİLMİŞ MASONLAR (free and accepted mason lodge) ,İLLUMİNATİ SKULLS AND BONES ,CLUP BİLDERBERG ,TRİLATERAL, THE PRİORY OF SİON ,THULE SOCİETY ,OPUS DEİ ,SONS OF LİBERTY ,BOHEMİAN GROVE ,P.E.O SİSTERHOOD ,THE ANCIENT ORDER OF HIBERNIANS,NATIONAL GRANGE ,KNGİHT OF COLUMBUS ,KNİGHT OF PYTHİAS,WOODMEN vs vs vs
Bunlar Dünyanın en tehlikeli TARİKATLERİ !!!
Ancak rahatlıkla toplantılar yapıp kararlar alabilmekte ve sorunu oluşturup ülkelerde yerleştirdikleri kollarıyla da sorunu yaymaktalar ...
Özellikle yukarıda saydığım örgütler içinde Bilderberg ve Trilateral örgütleriyle ilgili daha 10 gün önce Dünyanın gözü önünde bir toplantı yapıldı ....
Bununla ilgili Banu Avar ın aşağıdaki yazısını da okumanız konuyu daha da pekiştirecektir....
Belki o vakit ZİLLETİN kimin kolu olduğu anlaşılacaktır.
ZİLLET kimlerle birlikte anlaşılacaktır...
""Masonik Bilderberg Grubu yine toplandı. Bu yıl toplantı İsviçre Montrö’de ve 2 haziranda sonlanacak.Küresel çete ve memurları ve her ülkeden ilerde işe yarayacağını düşündükleri isimlerin toplamı 130 kişi
Amerikalı konuklar arasında, Başkan Donald Trump'ın damadı Jared Kushner, Microsoft Yönetim Kurulu Başkanı Satya Nadella, Google'ın eski başkanı Pentagon danışmanlarından Eric Schmidt, Paypal'ın milyarder kurucusu Peter Thiel ve eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger var.
Konular arasında Çin, Rusya, Avrupa, Brexit yanısıra , yapay zeka ve uzayın önemi ve siber tehditler gibi başlıklar görülüyor. En ilgi çekici başlıksa. “Kapitalizmin geleceği”...
*Bu masonik toplantıya Türkiye’den bu yıl katılanlara gelince Ömer Koç yine davetliler arasında. Columbia Üniversitesi mezunu Ömer Koç, Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı. Mustafa Koç’un ölümüne kadar Tüpraş Yönetim Kurulu Üyesiydi. Küresel elitin yakından tanıdığı bir isim.
*Ünal Çeviköz, ikinci isim. Emekli büyükelçi. CHP 27. Dönem İstanbul milletvekili.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk grubu üyesi 1994 yılında NATO’nun Moskova’daki Enformasyon Bürosu’nu açmakla görevlendirildi. Bunu müteakip NATO-Rusya Kurucu Senedi’ni hazırladı 2009 yılında Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokolleri hazırlamıştı.
*Evren Balta, Özyeğin üniversitesinde siyaset bilimi öğretiyor.
‘Küresel Diyalogda Rusya Programı’nda araştırmacı ve New York Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Programında (2017-2018, New York, ABD) Fulbright desteği ile misafir öğretim üyesi olarak bulundu .
*Selva Demiralp de Koç üniversitesinde bir akademisyen. Kaliforniya Üniversitesi’nde ekonomi lisansı ve doktorası var. 2000-2005 yillari arasinda fed'de (Amerikan’ın küresel çete bankası) çalıştı ve Koc Üniversitesinde doçent olarak çalışmakta.
*Metin Sitti de akademisyen. Max Planck Enstitüsü’nde direktörlük görevine getirilen ilk Türk ünvanını taşıyor. Doktorasını Tokyo üniversitesi’nden almış.
Bilderbergciler bu yıl bu beş ismi davete değer bulmuşlar. Bilderberg ismini hiç duymayanlar için şu bilgilere kenara not düşelim:
Bu "CEMAAT" 1920’lerden beri dünyanın geleceğine el koyuyor.. Küresel çete dünyadaki tüm sermayenin yüzde 65’ini elinde tutuyor ve ve tüm ülkelerde GİZLİ gündemlerini uygulamak için ÖRÜMCEK AĞLARI örgütlüyor..
CFR (Dış İlişkiler Konseyi), Trileteral ve BİLDERBERG her yıl gizli toplantılarla dünyanın en güçlü 100 küsur kişisini bir yerde topluyor ve hepimizi etkileyecek kararlar alıyor..
Bilderberg’in kurucusu Hollanda Prensi Bernard ve sosyolog Dr. Joseph Hieronim Retinger’di.
Retinger Bilderberg kurallarını anlatırken “Batı’nın etik ve kültürel değerlerini paylaşmayı ve savunmayı’ şart koşmuştu.. Katılımcılar finans baronları, işadamları, siyasiler, ticari örgütler, diplomatlar ve medya mensuplarından oluşacaktı…
Erol Bilbilik, ‘Bilderberg aslında Amerikan sermayesinin ve elitinin, CIA’in Avrupa ayağıdır.’ der. Bu masonik gizli teşkilatın ülkelerin kaderleriyle ilgili çok gizli kararlar aldığını Türkiye’nin kaderinin de bu toplantılarda tayin edildiğini anlatır. (Dünyayı yöneten gizli örgütler- Erol Bilbilik)
‘Türkiye’yi uzun dönem yöneten pek çok kişi Bilderberg üyesi olarak kalmıştır. 1950’li yıllardan sonra pek çok iç ve dış politikayı Türkler değil, Bilderberg, CFR ve Trilateral Komisyon Üyeleri belirlemiştir.’
Süleyman Demirel Cumhurbaşkanlığı’na, Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz ise Başbakanlığa Bilderberg toplantıları sonrasında yürümüştür…
Derin dünya olaylarının şifrelerini istiyorsanız, Bilderberg toplantılarına ve katılanlara ve sonrasındaki beyanlarına bakınız.
Bilderberg’in Türkiye sorumlusu Henry Kissinger idi. .. Koç Holding yönetim kurulu başkanı Mustafa Koç vefatına kadar her toplantıya katıldı. Ali Babacan uzun yıllar toplantıların müdavimiydi. CHP’den Faik Öztrak ve CHP eski milletvekili, Cumhurbaşkanı Gül’ün danışmanı Zeynep Damla Gürel katılımcı olmuştu.
Son 10 yıldır ‘küresel cemaat toplantılarına’ katılan gazeteci ve akademisyenler arasında Sedat Ergin, Nuri Çolakoğlu, Hasan Cemal, Soli Özel Ruşen Çakır, Cengiz Çandar, Zeynep Göğüş, Fehmi Koru, Sami Kohen Fuat Keyman ve Enis Berberoğlu gibi isimlere rastlanmaktadır.. Bu yıl ilginçtir gazeteci davet edilmemiştir.
Türkiye’ye biçilen ‘rol’ için ‘Türk’ Bilderberg ‘severlerin’ beyanlarındaki satır aralarını takip etmenizi öneririz.

14 Ocak 2019 Pazartesi

İttihak ve Terakki tarikatı

Aşağıdaki makale bir alıntı olup , İttihak ve Terakki mirasçılarının fikirlerini NET bir şekilde ortaya koymaktadır....
Paragraf paragraf okuyup tezatları da,mankurtluğu da müstemlekeliği de,mandalığı da göreceksiniz eminim ...
Akabinde günümüze bir bakacaksınız ...
Kıyas yapacaksınız..
1889 dan 1918 Eylül e ,
akabinde 1922 Mudanya ya ,
sonasında 1949 a kadar
devamında 1960-1972-1980-1997-2007-2013-2018 bir de lütfen bir kronolojiye bakmanızı tavsiye ederim....
Boşluk doldurursunuz.....
Görürseniz ne âla ,
Göremezseniz vay halimize...
""1900’lü yılların başı; yani Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma dönemi içerisinde Türk tarihi için çok önemli yer turan İttihat ve Terakki Fırkası, 1889 yılında kurulmuştur. İdeoloji olarak Türkçülüğü benimsemiş olan bu cemiyet; 1850’lerden itibaren varlık gösteren Genç Osmanlılar, diğer ismiyle Jön Türkler isimli oluşumun devamıdır ve yasalara uygun olarak boy göstermiş halidir.
İttihat ve Terakki Cemiyet, 1889 yılında kurulmasına rağmen; 1908-1918 yılları arasına denk gelen 2. Meşrutiyet döneminde siyasi iktidarı elde edebilmiştir. 1889-1912 arasında ise aynı fikirde olan gençlerin bir araya gelerek oluşturduğu gizli bir teşkilat olarak büyümüştür.
İttihat ve Terakki Cemiyetinin temellerinin atıldığı yer Askeri Tıbbiye Mektebidir. İlk aldığı isim de İttihad*ı Osmani’dir. İskelet halindeyken bu oluşumda bulunan hepimizin bildiği bazı tarihi şahsiyetler şunlardır: Abdullah Cevdet, İbrahim Temo, İshak Sükuti, Çerkes Mehmed Reşit, Konyalı Hikmet Emin Bey, Cevdet Osman, Kerim Sebati, Hüseyinzade Ali Bey, Selanikli Nazım Bey, Mekkeli Sabri Bey, Giritli Şefik, Şerafettin Mağmumi.
O zamanlar genç birer öğrenci olan bu şahsiyetleri bir araya getiren şey ise; devletin girdiği buhran, bundan sorumlu tutulan 2. Abdulhamit yönetimi ve Kanuni Esasi’nin yeniden yürürlüğe konması isteği idi.
Bu amaca bağlanarak çalışmalarını sürdüren İttihat ve Terakki Cemiyeti kısa sürede büyüdü; Avrupa’ya yerleşmiş olan Osmanlı aydınlarıyla iletişim imkanı buldu ve bir süre sonra da 2.Abdulhamit yönetimini tehdit edebilecek güce geldi. Arada yaşanan birçok tutuklamadan, ayaklanmadan ve hatta kanlı çatışmadan sonra 31 Mart Vakası olarak bilinen olay gerçekleşti ve 24 Temmuz 1908’de Kanuni Esasi tekrar yürürlüğe girdi.
Sonrasında yasal bir siyasi partiye dönüşen cemiyet; ülke yönetiminde ciddi söz sahibi oldu. Ardından da 1909’da gazeteci Hasan Fehmi Bey’in Galata Köprüsü üzerinde ayaklanması üzerine 2. Abdulhamit tahttan indirildi ve yerine kukla olarak V.Mehmet Reşat getirilerek devlet yönetimi tamamen ele alındı.
İlerleyen yıllarda aşırı büyümeye bağlı olarak kendi içindeki birliği korumakta zorluk çekmeye başlayan İttihat ve Terakki Fırkası; 1. Dünya Savaşı’nın da kaybeidlmesiyle resmen dağıldı fakat bireylerinin taşıdığı fikirler asla ölmedi. Mustafa Kemal başta olmak üzere milli mücadelenin birçok ileri gelenlerinde İttihat ve Terakki geçmişi taşıyan birçok kişi olmuştur ve cemiyetin dağılmasına rağmen mücadelelerinden asla vazgeçmemişlerdir."""